Eskişehir logo image
14/06/2020

Çocuk öfkeli mi?

Arkadaş edinmekte zorlanıyor mu?

Okula gitmek istemiyor mu?

Göz kontağı kurmayı sevmiyor mu? 

Acaba neden ????

Günümüz koşullarında;  annelerin çocuğu çalışmaktadır.  Bu nedenle de çocukların yaşamı hızla ev ortamının ve mahalle kültürünün korumacı aura’sından alanı uzaklaşmaktadır. Kreşlerde 0-3 yaşları arasında kreşlerle başlayan sosyalleşme ortamı ardından, anaokulu ve diğer okul ortamları ile sürmektedir. Böylece çocuk daha hızlı bir şekilde yaşıtlarıyla ve kurallarla tanışmaktadır. Bu sosyalleşme ortamları, çocuğun gelişimi için de ihtiyaçtır.  Ancak çocuğun arkadaş edinmekte zorlanması, hem çocuk, hem aile için önemli bir sorun olabilir.

Aileler çocuğu doğal ortamlarında gözlemelidir. Yani çocuğunuz kreşinde ya da okulunda oyun oynarken, onu ziyaret etmeniz ve gözlemlemeniz yararlıdır.

Böylece çocuğunuzun arkadaşları ile ilişkilerini izleyebilirsiniz. Ancak bu gözlemleri yaparken, çocuğunuzun öğretmeni ve kurum yönetimiyle işbirliği yapmanız da önemlidir.

 Anne babanın çocuğu ile düzenli olarak oyun oynaması gerekir. Bu zaman diliminin gerçekten çocuğunuza fayda sağlaması için, aklınızla olduğu kadar ruhunuzla da çocuğunuzun yanında olmalısınız. Çocuğuyla oynamayı görev gibi algılayan ebeveynler, iyi iletişim kuramadığını gözlemliyorum.

Oyun sırasındaki ebeveynin  gözlemleri,  birçok konuda yol gösterir. Çocuğun oyun,   oynarken sergilediği tutumlardan yola çıkarak, akranları ile nasıl iletişim kurduğu hakkında fikir edinebilirsiniz. Ebeveynden beklediği bazı tutumları da, arkadaşından beklediği düşünülebilir. Söz gelimi itaat …

Bununla birlikte, unutmamak gerekir ki,  ebeveynin yanında çocuk, tamamıyla arkadaşı ile iletişiminde sergilediği tutumları sergilemez.

Altı yaş ve sonrasında,   anne babanın çocuğunun arkadaşları ile iletişim kurması da çok önemlidir. Ama en önemlisi; çocuğunuzu etkin bir şekilde dinlemektir. Çocuğunuzu seven bir arkadaşı, onun hayatında çok önemli durumların olumlu sonuçlanmasını sağlar. Bu nedenle çocuğunuzun yakın arkadaşlarını da  etkin bir şekilde dinleyin.. .  Onlarla sıcak ilişkiler kurmanızı öneririm.

Çocuklarla iletişim kurarken; sorduğunuz sorularda, çocuğu yönlendirici değil yüreklendirici olmasına dikkat etmelisiniz. Beden dilimiz samimi ve ön yargısız olmasına özen göstermenizde fayda var.

 Çocukların arkadaşlık kurmakta zorlanmalarının sebepleri nelerdir?

Akranlarla ilişkiler yaşlara göre farklılık gösterir. Bu nedenle,  zorlanma sebepleri de farklılık gösterir. Ama temelde;  çocuğun arkadaş edinebilmesi için, sosyal becerilere ve iletişim becerilerine ihtiyacı vardır. Bunlara ek olarak, kendine güvenmesi ve öz saygısının yüksek olması arkadaşları ile olan ilişkilerde karşılaştığı problemleri çözebilmesini sağlar. Böylece çocuk bulunduğu ortamlarda kendini kabul ettirir.

Çocuğun özgüvenli olması için, çocuğa ev içinde sorumluluk verilmesi çok önemlidir. Evde sınırlarla karşılaşmayan bir çocuk, aile dışında sınırlarla karşılaşınca uyumsuz davranışlar sergileyebilir. Aile içinde anne babasının veya bir yakının arasındaki   iletişim şeklini model alabilir. Aile çatışmalarında hep bir tarafın kazandığı bir evde büyüyen bir çocuk, kazanmak veya kaybetmemek üzere sürekli savunmacı bir dil kullanabilir.

İnsanlarla yakın ilişki geliştirmede iyi deneyimlere sahip olmayan birisinin olumlu pratikler geliştirmesi için, gerçekten birinin yardımına, anlayışına ve şefkatine   ihtiyacı vardır.

Bazen, tamamen olumlu deneylere ve özgüvene sahip bir çocuk veya ergen de arkadaş ilişkilerinde uyum sağlamada zorlanabilir. Zaten büyümek ve değişiklikleri keşfetmek,  her sene değişen bir bedene sahip olmak farklı bir deneyimdir.

Bir de aynı anda çocuğun hayatında birkaç değişiklik birden olmuşsa, uyum sürecinde zorlanmalar normaldir. Mesela; küçük bir şehirden, İstanbul gibi bir şehre taşınan bir ailenin çocuğu hem şehir kültürünü, hem okulunu,  hem de evini değiştirmiştir. Yani site ya da  mahalle arkadaşlarını, geldiği şehirdeki sevdiği büyüklerini, öğretmenini, okul arkadaşlarını bırakıp,  yeniden  tüm bu ilişkilerini yapılandırmak üzere yola çıkmıştır. Uyum sağlaması zaman alacaktır.  Bazen taşınmaya sebep olan durumda çocuğu kaygılı, öfkeli  yapar. Anne  babanın ayrılması gibi.

Önemli olan zorlanma ve uyulmama, sürecinin en az hasarla atlatılmasıdır. Bu dönemde çocuğa koçluk yapmak ve psikolojik destek vermek çocuğun yaşamını kolaylaştırır. Baş etme gücünü artırır. Çevreyle ilişkilerini güçlendirir.

Yaşam bazen çocukları sınırlar, kısıtlamalarla yüz yüze getirir ve çok acımasız olabilir. Anne babaya, bazen büyükanne ve dedeye  öğretmene bu durumlar da   etkin dinleme, onların sınırları kabul etmelerine ve yaşamın acı gerçeklerine uyum sağlamalarına yardımcı olacak çok etkili bir araçtır.

Duyulduğunu ve anlaşıldığını hisseden çocuk, zamanla tüm duygularını dile getirmeyi öğrenebilir ve olumsuz duygularıyla başa çıkmayı başarabilir.

Bununla birlikte anne-babalar da etkin dinlemeyle, çocukların istedikleri bir şeyi elde edemediklerinde, çok sık duydukları kızgınlık ve düşmanca duygularına tepki vermenin yeni bir yolunu öğrenmiş olurlar.

Anne- bana ve diğer aile üyeleriyle iyi bir ilişki ve iletişim halinde olan bir çocuğun da, arkadaşlık kurmakta zorluk yaşaması mümkün müdür?

Evde ve ailenin diğer üyeleri arasında  kabul edilme kaygısı olmayan bir çocuk okulda çok silik bir çocuk olabilir. Çocuklar da mekanlara ve insanlara  göre farklı tutumlar sergiler. Bu durumda  problemi yok saymak hata olur.

Arkadaşlık kurmakta zorlanan çocuklarda gözlemlenebilecek diğer psikolojik durumlar nelerdir?

Bazılarında okul başarısızlığı, tırnak yeme, saç yolma, okul fobisi, okulda davranış problemleri gibi patolojik sorunlar görülebilir. Bazen tikler… Ve hatta sınav kaygısı...

Önemli olan çocukları ve ergenleri gözlemlemektir. Çünkü akranları tarafından şiddetli derecede dışlana çocuklarda suç işleme, depresyon, depresyona bağlı aşırı hareketlilik ve dikkat sorunları ve hatta intihar eylemi görülebilmektedir.

Anne ve babalar, çocuklarının arkadaş edinme problemlerinde onlara nasıl yardımcı olabilir?

Anne-baba öncelikle çocukla ilişkilerini gözden geçirebilir.  Çocuğu ile nasıl bir iletişim dili kullanıyor. Eşler nasıl bir iletişim dili kullanıyor. Emir vermek ve öğüt vermek karşılıklı iletişim sırasında oluşan sorunların büyük bir bölümünü oluşturuyor.

Bizlerin olaylara ve davranışlara yönelttiğimiz bakış açısı ve yargılar iletişim sorunlarını oluşturuyor. Özellikle çocukların davranışlarını yorumlarken, kalıplaşmış  yargılar ile tepkiler oluştururuz. Oysa önemli olan davranışları, yargıları, duyguları ayırabilmektir.

 EN ÖNEMLİSİ, DUYGULARI KONUŞABİLMEK..!!!

Çocuğunuza günde kaç defa “yapma” diyorsunuz?

“Ve en sıklıkla bugün seni mutlu eden şeyler neler ?”

“Mutsuz eden bir şey oldu mu ? “ diye  soruyorsunuz.

Çocukların arkadaş edinme girişimleri başarısız olduğunda onları motive etmek için neler yapılabilir?

Çocukların arkadaş edinmesinde bireysel özellikleri etkilidir. Zeki, işbirlikçi, cana yakın ve diğer çocukların ihtiyaçlarına hassas çocuklar, sosyal ortamda daha kolay kabul görür. Bu durumda çocuğa kendi iyi özelliklerin fark ettirecek sorular sormak çocuğu güçlendirir.

Aynı zamanda çocuğun empati, nezaket, sosyal uyum ve kendini sınırlama hislerini destekleyip geliştirmesine yardım edebilir. Arkadaş edinmenin öğrenilebilen bir beceri olduğunu çocuğa söylenir.

Hangi aşamada bir uzmana başvurulması gerekir?

Bence; Psikolojik destek ve aile danışmanlığı desteği almak için bir uzmana başvurmak, dişçinize çürümeyen dişinizin bakımı için gitmek gibi bir şey olmalı. Büyük sorunlar çıkmadan yapılmalı.

Asıl olan gelişimsel ve koruyucu danışmanlık desteği alıp, sağlıklı bireyler yetiştirmektir. Tıpkı grip olan çocuğumuzu, bronşit olmadan doktora götürmemiz gerektiği gibi, küçük sorunlarda kısa süreli yardımlar almak sizi ve çocuğunuzu rahatlatır.

Arkadaşlık kurma zorluğu yaşayan çocukların hayatları kısa ve uzun vadede bu durumdan nasıl etkilenir?

Bu çocuğa etkinin şiddeti, çocuğun karakterine, ailesine, yaşadığı ortama ve çocuğun yaşına göre değişir.

Bu durum, okul öncesi dönemde fark edildiğinde çocuk okula başlarken okul hayatında zorluk yaşamaması için neler yapılabilir?

Böyle bir çocuk geldiğinde testlerle ve aile görüşmesi ile çocuğun akranları arasında ilişki kurmakta zorlanmasının sebebi araştırılır. Danışma planı yapılır.  Oyun terapisi, müzik terapisi, kum terapi ve aile danışmanlığı gibi yöntemlere başvurulabilir. Nasıl bir yöntem izleyeceğimize ilk seanstaki tanılamadan sonra karar verilir. Yardıma ihtiyacı olan bir ergen ya da genç ise danışma planı farklılaşır.

Öğretmenlerin bilgilendirilmesi gerekli midir?

Çocuğun hayatına dahil olan tüm yetişkinler çocuğa yardım edebilir.  O nedenle tüm imkanlardan yararlanılmalıdır.

Beş belirti:

Okula gitmeyi reddetme

İçine kapanma

Aşırı hareketli olma

Aşırı saldırgan olma

Kabul edilmek için kendini arkadaşlarına kullandırma (arkadaşlarına aşırı itaat, dükkandan izinsiz ürün alma vb.. )

Çözüm :

Çocuğunuzla düzenli ortak vakit geçirin. Ve nasihat etmek yerine duygularını dinleyin. Duygularını kabul edin.

Ona empati kurmayı öğretin

Öz saygını geliştirin .

Sınırları öğretin.

Yine de zorlanıyorsanız, uzmana danışın. “Çocuktur geçer” demeyin. Unutmayın anne babalar ve büyükanneler, çocuklarının problemini kabullenmekte zorlanabilirler. Kabullenilmeyen problem, her geçen daha büyük sorunlara yol açabilir. Ben ve benim gibi birçok profesyonel, çocuğu psikolojik envanterlerle ve testlerle de değerlendirdiği  için sorunun kaynağı çabuk ve doğru tanılanır. Böylece kaynağı doğru tanılanan problem, mümkün olan en kısa sürede çözülür.

Burçin Demirkan Baytar Uzman Psikolog
  Hızlı Menü
Blog Kategorileri
EğitimSosyalVelilerGündem
  Kayıt Formu